Son günlerin en çok konuşulan filmi AifV216 dün itibariyle gösterime girdi. Cem Yılmaz'ın 'en iyi filmim' dediği ArifV216, ilk gününden salonları doldurdu. Filmi ilk görenlerden ve minik bir gözlük katkısında bulunduğum için yakından takip edenlerden olarak, ArifV216 hakkındaki yorumlara da göz atma ihtiyacı içine girdim.
Film genel olarak çok beğenilse de, bazı yorumlar benim bu yazıyı yazmama neden oldu, kendi çapımda ArifV216 filmi neden izlenmeli sorusuna cevap vermeye çalıştım.
ArifV216 eklektik bir film. Yani komedi de diyebilirsiniz, fantastik de, bilim kurgu da, dönem filmi de. Sevgili Cem Yılmaz'ın da belirttiği gibi artık kendisinden safi komedi beklememek gerekiyor, film bazı göndermelerde de bulunuyor, anlayana..
Komedi yapmak zor ancak Cem Yılmaz gibi bir insan için çocuk oyuncağı. Cem'i üniversite yıllardan tanıyorum yani yaklaşık 20 yıl öncesinden bahsediyoruz. O dönem Leman'da çizen Cem Yılmaz, zaten sanatçı kişiliğini yeteri kadar yansıtıyordu, komedi zekasını da. Tahminim, hepimizin aslında içten içe alay ettiği, aşağıladığı, dalga geçtiği özetle egomuzu tatmin eden ve bize kendimizi iyi hissettiren karakterler yaratmak Cem'in en kolay yapacağı iş. Çünkü o çok zeki, her şeyin ötesinde de iyi bir gözlemci. Yani istese, şu andaki filmlerinin gişesini kat kat geçecek ancak filmi izleyenlere bir kaç saat gülmek haricinde hiç bir şey vermeyecek bir takım kişilik güzellemeleriyle dolu filmleri peş peşe yaratabilir. Ancak o bu yolu özenle seçmiyor, filmlerine emek ve altyapı katıyor. Gördüğüm kadarıyla da bu açıdan eleştiriliyor. Yorumlarda rastladığım 'Güldük ama az' ya da tam tersi 'Çok güldük, gene gideceğim' yorumları bence asla gerçeği yansıtmıyor. Cem Yılmaz filmlerine artık gülmekten daha fazla tecrübeler yaşanması için gidilmesi gerekiyor.. Biraz da sanat, kurgu, sanat yönetimi, ekip çalışması, bütçe vs gibi faktörleri de göz önüne almak gerekiyor..
ArifV216'nın konusu az çok belli. Sanırım hepiniz hakimsinizdir. Filmin ön plana çıkan bölümü Yeşilçam'ın unutulmaz isimlerine de sahip çıkmak. O yüzden filmin bir çok yerinde, önlerinde saygıyla eğildiğimiz, özlediğimiz, tüylerimizi diken diken ettiren Ayhan Işık, Sadri Alışık, Zeki Müren gibi isimler muhteşem bir oyun, kostüm ve ağızla beyaz perdeye yansıtılmış. Bu çok önemli çünkü benzer denemeler daha önce yapılmış olsa da bu kadar gerçek bir oyuna günümüzde az rastlanıyor.. Farah Zeynep Abdullah, Ajda Pekkan rolünde, Şükrü Özyıldız Ayhan Işık rolünde muhteşem. Zeki Müren'i canlandıran Çağlar Çorumlu'ya zaten söz yok.. Benzer nice değerli isim filmde saygıyla anılıyor.. Bu büyük isimlere zarar vermeden komedi yapmak o kadar zor bir iş ki... Cem Yılmaz bunu fazlasıyla başarmış, Zeki Müren'i filminde gerektiği kadar, tadında ağırlamış. Birbirinden tanınmış oyuncuların da katkısı tabi ki çok büyük..
Yorumlarda diğer dikkatimi çeken bir konu da, filmde az eğlendiğini iddia eden bir takım izleyicilerin, diğer izleyiciler tarafından 'Senin eğitim, görgün ne ki zaten filmi anlayacaksın, Cem Yılmaz filmi izlemek için zeka lazım' gibi aşağılanmaları.. Cem'i anlamak için çok zeki olunması gerektiğini düşünmüyorum. Espriler de anlaşılmayacak entellektüelite düzeyinde değil. Ancak başta da bahsettiğim gibi artık Cem Yılmaz filmlerine sadece hönküre hönküre gülmek için değil, biraz sanat ve emek görmek için gidilmeli.. Sadece 'Acaba ne zaman güleceğiz?' yerine kendimizi filme vermeli, sahneleri, oyuncuları, ışığı, konusunu, anlatılmak isteneni görmeye çalışmalıyız..
ArifV216 son yıllardaki en büyük prodüksiyonlardan biri.. Yapım bütçesi eminim bir çok filmi oldukça geride bırakmıştır. Saygı duymak gerektiğini düşünüyorum. Bence Cem'in en çok istediği ve beklediği şeylerden biri bu. Filmde de zaten bunu oldukça hissediyorsunuz. Büyük bölümü 1969 senesinde geçen filmdeki insanların kıyafetleri, davranışları, o artık iyice kaybolan İstanbul ağzıyla yapılan beyefendi ve hanımefendi konuşmaları bizlere 'Nerde o eski günler?' diye sorduruyor. Bence filmin ana mesajlarından biri de bu.. O eski dönemlerin saygı, nezaket ve zarafeti iyice hissettiriliyor.
Özetle ArifV216 bir komedi değil. 120 dakika gülmek isteyenlerin beklentisini karşılayacağını hiç düşünmüyorum.. Bundan sonra da herhangi bir Cem Yılmaz filminde, safi güldürme ve kese doldurma amacının olmayacağını, daha değişik beklentiler içinde çekilen filmler izleyeceğimizi düşünüyorum. Son film zaten bunun bir göstergesi. Cem Yılmaz gibi beyinlere her zaman daha fazla destek vermemiz gerektiğini, biraz da sanatçıyı anlamak için filmler değerlendirmemizi umut ediyor, filmi izleyenlerin yorumlarını bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder