30 Aralık 2009 Çarşamba
29 Aralık 2009 Salı
CHANEL'E FRANSIZ KALMAYIN!
Dünyanın en önemli modaevlerinden ve 'Fransız' stilinin öncülerinden Chanel, butik gözlük koleksiyonu ile beni hayli şaşırttı. Klasik çizgisinin dışında özgün ve yaratıcı tasarımları görünce, Chanel'i bir kez daha alkışlamaya karar verdim. Biz Chanel'iz nasıl olsa satarız mantığının dışına çıkıp, imajımız zedelenir mi diye düşünmeden bu tür bir cesaret göstermek, ancak vizyon sahibi olan modaevlerinde olur diyorum ve sizleri koleksiyonun bazı nadide parçaları ile başbaşa bırakıyorum.
Fotoğraflar: www.chanel.com
26 Aralık 2009 Cumartesi
ERSOY'UN GÖZÜNDEN FASHION@EYE GÖZLÜKLERİ
Boşuna göz milyarlar kazandırır, milyarlar göz kazandırmaz dememiş atalar... Sevgili arkadaşımız fotoğrafçı Ersoy Alap, Nişantaşı Den Cafe'deki Fashion@EYE exhibit sırasında muhteşem kareler yakalamış ve aşağıda adresini verdiğim blogunda yayınlamış. Fotoğrafçı gözü işte bu denen fotoğrafların yanında, yakında bir süprizimiz olacak, ancak onun öncesinde yarın (pazar) Feriköy Bit Pazarı'nda beraber olalım diyorum..
Görüşürüz!
Fotoğraf: Burçay Ersoy Alap
http://unplugged.ersoyalap.com/archives/541
25 Aralık 2009 Cuma
Fashion@EYE vintage gözlükler gittigidiyor'da!
ÜÇ BOYUTLU FİLM İZLEMEK İSTEYEN DÖRT GÖZLERE MÜJDE!
Umarım dört göz yazmama kimse alınmaz, çünkü küçüklüğümden beri dört gözleri çok severim. Dört gözler, daha bir akıllı ve bilgili gözükmüşlerdir gözüme, bundan dolayı inanıyorum ki çoğu çocuk -ben de dahil- çocukluğunun bir bölümünde (bu 40 yaş da olabilir) numarasız gözlük takmak istermişlerdir. Sevgili dörtgözler, dünyanın en büyük bütçeli filmi Avatar geldi, kendi gözlüklerimden 3D gözlüklere sıra gelmiyor diyorsanız, Japonlar buna da çare buldu :) Numaralı gözlüklerinizin üzerine takabileceğiniz 3D clip-onlar, çoğu yabancı web sitesinde 8 dolar civarında satılıyor. Teslimatını bekleyemem diye ısrar ediyor, Avatar'ı hemen seyretmek istiyorsanız, gittigidiyor'da biraz daha yüksek bir fiyata 3D clip-onları bulabilirsiniz. Kendime de en kısa zamanda edinmek istiyorum, keza sinemalarda dağıtılan 3D gözlükler her ne kadar poşette de verilse sterilize edildiğini sanmıyorum, keza bir çok rahatsızlık gözden de bulaşabiliyor, bilginize.
Dr. Hakan Dümen!
24 Aralık 2009 Perşembe
SEVEMEDİM SENİ KARA GÖZLÜKLÜM
Bugün itiraf günü. Ralph Lauren ile aramda "sevemedim seni karagözlüm" durumu mevzubahis. Sebebi, sanırım hayatta silik, kimliğini oturtamamış kimseyi sevememem. Bu tercih, beğendiğim şehirlerden markalara geniş bir yelpazeye de yansıyor. Ralph Lauren ise bana hiç görüşmek istemediğim, yanında olunca sıkıldığım arkadaşlarımı hatırlatıyor. RL denince aklıma nedense beyaz bol kırışık pantalon giymiş, sağlıklı Amerikalılar geliyor. Ancak... ancak diyorum çünkü RL güneş gözlüğü koleksiyonunu görünce, sırt çevirdiğim arkadaşımı bir şans veresim geldi. İnsan 7sinde neyse 77sinde de aynı derler ama bakalım RL sadece göstermelik bir değişiklik mi yapıyor, yoksa en büyük aşk nefretten mi doğuyor?
23 Aralık 2009 Çarşamba
HANGİ RENK GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ CAMI EN SAĞLIKLIDIR?
Güneş gözlüğünde cam seçimi oldukça önemli. Çerçevenin rengi kuşkusuz belirleyici bir faktör, ancak her renk camın sağlıklı olduğunu söylemek zor.
İşte size camlar ve renklere dair bir özet:
Kehribar rengi: Kehribar rengi güneş gözlüğü kullanıcısına gözlüksüz görüşten ortamın daha parlak berrak ferah olduğu fikrini verir, görme keskinliğini artırır kontrast (karşıtlık) algısını geliştirir, intraocular mavi ışık yayılmasını azaltır böylece görüş netleşir.
Işığı yansıtacak şekilde ayna özelliği kazandırılmış lensler: Yüksek yoğunlukta ışığın parıltısını azaltır çok sayıda değişik renklerde olanları mevcuttur.
Mavi ve gümüşi renkli ayna özelliği kazandırılmış lensler: Vakumla pulvarize edilerek cam yüzeyi aynalandırılır. Koyu renkli güneş camlarında absorbe etmek suretiyle ışık miktarı azaltılır. Aynalı camlar, plaj, kar, su, çimenli ortamlarda güçlü yansımış parıltılara karşı son derece iyi önleyicidir.
Yeşil: Günlük kullanım için en ideal gözlük camı rengidir. Gözü zorlayan parlak ışığı azaltır, parlak ışıkta kontrast sağlar, renklerin gerçek şekilde algılanmasına kolaylıkla imkan verir.
Sarı: Az ışıklı ortamda alaca karanlıkta, akşam ve gece araç kullanırken kullanılır. Sürücü gözlüğü ya da gece gözlüğü olarak da adlandırılır. Özellikle bulutlu günlerde, düşük ışıkta kontrastı arttırır görüntü algılanmasında derinlik sağlar, avcılıkla ilgili atışlarda örneğin çalılar arasındaki bir hayvanın daha iyi görünmesine imkan verir, kayak sporunda mükemmeldir.
Portakal rengi / açık pas rengi: orta ve düşük ışıkta kontrast golf, beyzbol, kar ve atış sporları için uygun seçeneklerdir, parıltı ve sisin birleşeni olan mavi ışığı absorbe eder.
Kahverengi: Günlük kullanım için en ideal güneş gözlüğü camıdır. Kontrast arttırıcı özelliğe sahiptir. Yelkencilik, balık tutma, kayak ve benzeri sporlarda yüksek ışık parlamalarına karşı mükemmeldir, bulutlu havada güneşlenirken idealdir.
Koyu kırmızı/kahverengi: Koyu kırmızı kahve gözlük camları-golf sporu için idealdir. Çevre ve hava koşullarında gözün daha iyi fokus yapmasına imkan verir. Mavi rengi tutar, kontrast arttırıcı özelliği vardır.
Gri: Genel amaçlı kullanım için renklerin en iyisidir. Son derece doğru kusursuz bir görüşe imkan verir. Eşit şekilde bütün renkleri absorbe eder, koşarken, bisiklete binerken, golf oynarken kullanımı çok uygundur. Kontrast arttırıcı özelliği olmamasına rağmen, gerçek renklerin algılanmasına kolaylıkla imkan sağlar.
Kırmızı: Avcılık ve kayak sporunda önerilir. Düşük ışık da görüntünün algılanmasında derinlik sağlar.
Şeffaf ve çok açık tonlu camlar: Güneş gözlüğü camları, gözleri UV'den yabancı objelerden ve rüzgardan korur. Renklerin önemini değiştirmeden azami görünür ışık geçişine imkan verir. Kapalı mekanlarda atış sporunda, endüstriyel alanlarda, diş hekimliğinde, gece araç kullanırken ve benzer aktivitelerde önerilir.
Koyu maviye çalar renkli lensler: Renkleri çarpıtmadan parlaklığı azaltır. Sporla ilgili her türlü aktivitede idealdir. Genel kullanım amaçlı lenslerdir.
Sonuç olarak önerilen en ideal güneş gözlüğü cam rengi: Gri, Kahve ve Yeşil'dir.
Kaynak: Optimedia - Optik Haber Mart 2004
22 Aralık 2009 Salı
R.I.P. BRITTANY
SUPER SUNGLASSES'DAN ASRIN HATASI
Çok üzüldüm, yanlış mı okudum dedim ama ne yazık ki herkes gider Mersin'e, Super Sunglasses gider tersine durumu ve bence çağın en büyük PR hatalarından biri karşımdaydı. Uzun zamandır modellerini takip ettiğim, Türkiye'de Beymen Blender tarafından satılmaya başlanmasına çok sevindiğim, ancak Nişantaşı sokaklarında çoğaldığından ilgimi kaybeden - diyecekseniz ki neden; gözlüğü anlamadan sadece markasını duyduğu, birinde gördüğü ya da bilinen bir yerde satıldığından yakışmasa da gözüne takan insanları gerçekten esefle kınıyorum - Super Sunglasses, bence çok büyük bir hata yaparak en son tasarımı SUPER LEATHER'i piyasaya sürdü. Tüm dünyada ilgi uyandıran Flattop modelini İtalyan derisiyle giydirerek revize eden Super Sunglasses, ne yazık ki yok sattı...
Hayvan hakları nerede kaldı dedirten bu hareketi süper gözlüklere yakıştıramadığımı belirtir, bedenlerinin parçaları gözlüklerde gezen tüm hayvanlara rahmet diler, PETA'ya selam eder, ve tüm okuyanların gözlerinden öperim.
21 Aralık 2009 Pazartesi
LANET OLSUN AİLECE İÇİMİZDEKİ GÖZLÜK SEVGİSİNE!
Uzun zamandır bana hem mesaj atıyor, hem de soruyorsunuz ne alaka gözlük blogu hatta sen ne ayaksın diye.. :) Biliyorum kafanız karışıyor, bu kadar mesleği birarada bulunduran şahsımın iç dünyasında kopan fırtınaları merak ediyorsunuz... İşte sonunda size uzunca cevap :
İnsan hayatında ne seviyorsa onu yapmalı bence, bunu ablam ve ben aynı anda keşfediyoruz. Resimde muhtemelen 1 yaşına bile girmemiş, babamın gözlük dükkanında Küçük Emrah kaşlarıyla poz veren ablam Harika (ellerindeki şimdinin vintage gözlüklerine dikkat) ve ben, hiç bir zaman düşünmedik aile mesleği gözlükçülüğü. Türkiye'nin ilk gözlükçülerinden biri olan babam Mehmet San, hayli bozuluyordu bu duruma. Annem Sema San'da, 1989 yılında gözlükçülüğü seçmiş ve o zamanki dekorasyonu ile olay yaratan bir gözlük mağazası açmasına rağmen, hem ablam hem de ben gözlükçüğe sırtımızı çevirdik. Belki gelecekteki meslektaşlarımızın profili, belki de başka hayaller sebepti bu sırt çevirişe.
Ablam Otel Yönetimi okuyup, iki dünyalar güzeli çocuk büyüttü. Şu anda TDH İl Yönetimi'nde, hem politikacı hem de blog yazarı. Ben ise akademisyenlik, gazetecilik, dergicilik, TV yapımcılığı, marka müdürlüğü derken en sonunda UPC Halkla İlişkiler ve Marka Yönetimi'ni (www.upc-ist.com) kurdum -hakkaten maymun iştahlı değilim- TV yapım danışmanlığı da veriyorum. Akademik taraf şimdilik beklemede, vardır hayırlısı diyorum.
Ablam ve ben hayatlarımıza farklı yollar çizsek de, enteresandır, aynı anda yakınlaştık baba mesleğine. Harika geçen sene içindeki yeteneği bir kez daha ortaya çıkararak, annemize ait Çanakkale'nin ve iddia ediyorum Türkiye'nin en şık gözlük mağazasını dekore etti, övgüler hala bitmek bilmiyor. Gözlükçülerden teklifler geliyor. Ben ise bir yandan Türkiye'nin tek gözlük blogunu yazıyorum bir yandan da babamızın yıllardır gözü gibi baktığı eski gözlüklerini gün ışığına çıkarıyorum ve acayip zevk alıyorum. Onlar benim arkadaşlarım, ablamla resimde görüldüğü gibi çocukluk oyuncaklarımız..
Özetle biz iki kardeş, şu anda istediğimizi yapmaya çalışıyoruz. Bir varmış bir yokmuş gibi oldu ama işte bu bizim hikayemiz.
Hikayenin devamını merak edenler, benimkini burdan, Harika'nınkini ise http://harikadanharikaca.blogspot.com'dan takip edebilirsiniz.
Eeee San kardeşlere de San'al olmak yakışır ;)
20 Aralık 2009 Pazar
AZMEDEN DERVİŞ - CYNTHIA ROWLEY
Cynthia Rowley, ilginç güneş gözlükleri ve koleksiyonları kadar, örnek alınacak hayat hikayesi ile de beni şaşırttı. Aslen Illıonis'li olan modaci, 1981'de iş hayatına girdiğinde cebinde sadece anneannesinden ödünç aldığı 3000 dolar varmış. Bir kaç ay sonra evinde düzenlediği defilede dönemin önemli isimleri ve bir de Andy Warhol hazır ve nazır olunca, Rowley'i kimsecikler tutamamış. Koleksiyonlardan anlamam ama tasarladığı gözlükler muhteşem. Hem yenilikçi, hem de bir zamanların ruhunu asil bir çizgiyle gözünüzde yaşatmayı başarıyor..
www.cynthiarowley.com
19 Aralık 2009 Cumartesi
DEN CAFE'DEN GÖZLÜKLER GEÇTİ
16 Aralık Çarşamba günü vintage gözlük sevenler Den Cafe'de birkez daha buluştu. 'Cemiyet' hayatının tanınmış yüzlerinden, çakma moda ikonlarına kadar uzanan geniş yelpaze ne mutlu ki yoktu, ve 'vintage' kültürünü benimseyenler, aynen şahsım gibi gözlükleri uzun uzun sevip, bağırlarına bastılar. Bu arada Fashion@EYE koleksiyonundan bir kaç emektar gözlük de yeni sahiplerine kavuştu. Ben ve gözlüklerim 20 Aralık'ta Feriköy Bit Pazarı'nda tekrar sizlerle buluşacağım. Bu arada koskoca akademisyenin pazarda ne işi var diyenlere bir cevabım olmayacak çünkü anlayacaklarından emin değilim :)
Fotoğraflar için sevgili arkadaşım Zülal Kalkandelen'e teşekkür ederim.
11 Aralık 2009 Cuma
EN SEVDİĞİM GÖZLÜKLER 16 ARALIK'TA DEN CAFE'DE SİZLERLE BULUŞUYOR
Fashion@EYE koleksiyonunun, hiç kullanılmamış İLK EL vintage gözlükleri, 16 Aralık 17:00-19:30 arasında Nişantaşı Den Cafe'de görücüye çıkıyor. DJ performansında, mini bir evening party şeklinde gerçekleşecek bu büyük buluşmada aslına uygun olarak UV filtreli camlarla yenilenen 60,70 ve 80'lerin popüler gözlük modelleri, ilk sahiplerini bulacak. Tüm Fashion@EYE ve vintage gözlük sevenleri tanışmaya bekliyorum.
Facebook'taki etkinliğe LCV yapabilirsiniz: http://www.facebook.com/event.php?eid=21
10 Aralık 2009 Perşembe
BİR ELİN NESİ İKİ ELİN SESİ - THE COLAB
Dünyanın öteki ucundan tasarımcılar bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Son gözdem, Avustralyalı The Colab.
The Colab, adından da anlaşılacağı gibi gözlük koleksiyonunu, Andy Warhol - Fabrika konseptinde, Will Sweeney, Deanne Cheuk, Mike Perry ve Chris Hopkins gibi tasarımcı ve sanatçıların oluşturduğu "laboratuar"da tasarlattırıyor. Kendisini sınır ve kural tanımaz olarak tanıtan marka, pazarlama ve müşteri zevkini tatmin odaklı çalışmadıklarının da altını çiziyor. Her tasarımcının kendi çizgisini ve estetik anlayışını yansıtan ortak koleksiyona en son, sanatçı ve tasarımcı Jonathan Zawada tarafından yaratılan The Presets eklendi. Ray Ban Wayfarer'dan -ne yazık ki- esinlenen koleksiyon, 'ipek beyaz' ışıltısını yansıtıyor-muş(!). Gene de tavsiye edilir. http://colab.com.au/
Not: Her parçadan sadece 1000 adet üretiliyormuş, kendileri limited edisyon ;)
9 Aralık 2009 Çarşamba
AHHH BRİGİTTE ABLA AHH!
I LOVE YOU BABY!
Yılların eskitemediği dünyanın efsaneleşmiş modaevi Yves Saint Laurent'in 2201 modelini geçen sene Nişantaşı'nda bir gözlükçü vitrininde görüp aşık olmuştum. Kahverengi asetat çerçevenin cam kenarlarına geçmiş metal çizgisiyle, 2201 al beni diyordu alamadım, bu sene gördüm ki evde kalmış ve hala aynı vitrinde beni bekliyor. Modelin vizon rengi şeffaf asetat gibi çekici çerçeve renkleri de mevcut, oldukça klasik bu model, bence önümüzdeki senelerde de popülaritesini sürdürecek.
6 Aralık 2009 Pazar
FERİKÖY BİT PAZARI'NDAN FASHION@EYE İZLENİMLERİ
İstanbul'un şimdiye kadar gördüğüm en geniş katılımlı Bit Pazarı, nam-ı diger Flea Market, Istanbul Feriköy'de açıldı ve bir pit pazar fan olarak rüyam gerçek oldu. Resmi açılışı 2 hafta sonra yapılacak Feriköy Bit Pazarı, bundan böyle her Pazar bizleri meşgul edecek. Fashion@EYE'ın da düzenli yer alacağı Bit Pazarı'nın tarihi ilk gününde, evindeki eşyalarını satan ev hanımlarından, gaz maskeci beylere, profesyonel bit pazarı satıcılarından, bizler gibi meraklı ve heyecanlı üniversite mezunu pazarcılara, herkes çocuklar gibi şendi. Stand komşum Pınar ve ben, pazara yayın yapan hafif retro müzik eşliğinde sıcak şaraplarımızı tadarken, yüzlerce Istanbullu gözlüksever Fashion@EYE vintage gözlükleriyle tanıştı, ve kanımca oldukça sevdi. Sizleri de haftaya bekliyorum efenim, hep beraber 'bit'lenelim.
Daha fazla resim ve bilgi için: hazalyilmaz.com